Behçet Hastalığı
Ağızda ve/veya genital organlarda ortaya çıkan yaralar;gözde de konjunktiva iltihabı ve iritisle kendini gösteren virüs kökenli olduğu ileri sürülen bir hastalık. Tromboflebit ve eklem iltihabı gibi durumlar da bulunabilir. Körlükle sonuçlanabilir.
Behçet hastalığını tanımlayan ve İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Hulusi Behçet’in (1889-1948) bu buluşu, günümüzde önemli araştırmalara konu olmuştur.
Türkiye’de her 250 kişiden birinde görülebilen Behçet hastalığı, vücudun birçok organında tekrarlayan iltihaplanmalara neden olabilmektedir. Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Genellikle 30 yaşından önce görülebilen bu hastalık ağızda ve genital bölgede tekrarlayan yaralar, gözde iltihaplanmalar ve eklemlerde şişliklerle seyredebilir.
En önemlisi, damarlarda iltihaba neden olduğu için birçok organ ve sistemi etkiler. Bu belirtilerin görülmesi durumunda doktora başvurduğunuzda deriye iğne batırılarak yapılan paterji testinin pozitif çıkması tanıda çok yardımcı olmaktadır.
Tedavisinde kullanılan ilaçlar hastalığı tümüyle ortadan kaldıramasa da iltihap belirtilerini tedavi etmekte, atakları önlemektedir. Bu ilaçların bazılarının yan etkileri olduğundan, hamileliği planladığınız andan itibaren doktorunuzu bilgilendirmeniz çok önemlidir. Behçet hastalığı bulaşıcı değildir, tam anlamıyla kalıtsal bir hastalık olarak da kabul edilmemektedir.
Behçet hastalığınız varsa, gebelik ve doğumun genellikle iyi seyirli olacağını söyleyebiliriz. Ancak doğumdan sonra şikayetlerinizde alevlenmeler ortaya çıkabilir. Bu nedenle gebelik süresince ve doğumdan sonra doktorunuz ile yakın temasta kalmanızı öneririz.
Henüz yorum yapılmamış.