Antik Çağlarda Parfüm
Kozmetik kelimesi dilimize, Fransızca “cosmétique” kelimesinden gelmiştir.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Cildi ve saçları güzelleştirmeye, canlı tutmaya yarayan her türlü madde” şeklinde ifade edilir.
Yalnızca kelime anlamına dikkat edildiğinde dahi, kozmetiğin aslında insanlık tarihi ile yaşıt olduğunu düşünmeye yeterlidir.
Milattan önce 10.000’lerde, makyaj yapıldığı ve Eski Mısır’da gözler için far kullanıldığı bilinmektedir. Erkek ve kadınları parfüm içinde yıkayan kölelere de kozmetik kelimesinin geldiği “cosmetae” denilmekteydi.
Eski Mısır’da insanlar dış görüntülerinin “ruhani” seviyeleri ile ilgili olduğuna inanırlarmış; bu sebeple görüntülerine etki edecek her türlü kozmetik malzeme ile ilgilenmişler. Bu uygarlığın neredeyse tam bir “kozmetik ürün gamı” na sahip olduğu düşünülmektedir. Nil Nehri kıyısında kurdukları uygarlığın tüm imkanları ve sahip oldukları ruhani motivasyon ile, bugün kullanılan kozmetik ürünlere neredeyse eşdeğer kozmetik çeşitliliği yarattıkları kabul edilmektedir.
Eski Yunan’da, parfümler, kozmetik tozlar, göz farları, cilt bakım kremleri ile saç boyaları yaygın olarak kullanılırdı. M.ö. 8 ve 7. yuzyıllarda, parfüm şişelerinin, tüccarların temel ticari ürünleri arasında olduğu bilinmektedir. Büyük İskender’in mekanında sürekli olarak Arap tütsüleri yandığı; Sokrates’in kötü kokan köleler ile kötü kokmayan özgür insanları ayırdetmeyi zorlaştırdığı için parfümlere karşı olduğu, o dönemlere ait önemli bilgilerdir.
Henüz yorum yapılmamış.