Saralı Kadınlar Doğumda Neler Yaşar?
Epilepsisi olan gebe, birçok kadın gibi, bebeğini normal vajinal doğumla dünyaya getirebilir. Sizin durumunuzu da en iyi doktorunuz belirleyecektir. Gerekli görürse size sezaryen önerecektir.
Eğer doğum anında nöbet geçirirseniz, damardan verilecek ilaçla bu önlenebilir ve doğumunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Yani, en olumsuz durumlara karşı bile alınacak önlemler ve çözümler var, gördüğünüz gibi. Önemli olan, en olumsuz durumları bile soğukkanlılıkla karşılamanız.
Doğum Sonrası Bakım
Doğum sonrasında ilaçlarınız tekrar gözden geçirilmeli ve gerekirse yeni bir doz ayarlamasına gidilmeli. Bazı antiepileptikler doğum kontrol ilaçlarının etkisini azaltabilir. Bu durumda, doğum kontrol yönteminizi değiştirmeniz gerekebilir. Hormonal yöntemlerin yerine bazı kadınlar diyafram, sperm öldürücü veya prezervatif kullanmayı tercih eder, siz de bu yöntemlerden birini düşünebilirsiniz.
Doğumdan hemen sonra, potansiyel sorunlarla karşılaşmaması için bebeğe K vitamini enjeksiyonla verilecektir. Bunun nedeni, antiepileptik ilaçların, vücuttaki doğal K vitamini seviyesini düşürüyor olmasıdır. K vitamini, kanın pıhtılaşmasına katkıda bulunan bir vitamindir.
“Ben epilepsi hastası bir kadın olarak bebeğimi nasıl emzireceğim” diye kaygılanabilirsiniz. Hiç kaygılanmayın! Çünkü epilepsisi olan birçok kadın, bebeklerini gönül rahatlığıyla emzirebilmektedir. Antiepileptik ilaçlar anne sütüne az bir oranda geçer, ama genelde bu miktar, bebeği olumsuz etkileyecek kadar değildir. İçiniz rahat olsun…
Sonuç olarak epilepsisi olan kadınların, hamilelik ve bebeklerini dünyaya getirme süreçleri sorunsuz bir şekilde yaşanabilir. Burada dikkat etmeniz gereken temel şey, hamilelikten önce başlayan bir özenle, hamilelik süresince de kendinize dikkat etmeniz. Pozitif bir bakış açısıyla sizin de bebeğinizi sağlıklı bir şekilde dünyaya getireceğinizden emin olabilirsiniz. Yeter ki inanın ve moralinizi yüksek tutun.
Ciddi de olsa hafif de olsa, eğer herhangi bir kalp sorununuz varsa ve hamilelik süreci içerisinde iseniz, özen ve özel tedavi gerektiren bir durumunuz var demektir. Kalp hastalığı, başlı başına, normal bir hamilelik sürecinde anneye, bebeğe veya her ikisine birden ekstra risk getiren bir durumdur. Hele 30’lu 40’lı yaşlardaki bir anne adayı iseniz, yaşınızın da etkisi ile, var olan kalp hastalığınızın seyrinde birtakım güçlüklerle karşılaşabilirsiniz.
Tahmin edersiniz ki, hamile olmak, kalbinizi ve dolaşım sisteminizi doğrudan etkileyen ve stres altına sokan bir durumdur. Hamilelik süresince, kan miktarınız bebeğinizin büyümesini desteklemek için yüzde 40 ila 50 oranında artış gösterir. Kalbinizin dakika başına pompaladığı kan miktarı ise yüzde 30 ila 50 oranında artmıştır. Kalp hızınız da aynı şekilde artış gösterir. İşte bu değişikliklerin tümü, kalbinizin çok daha fazla çalışmasına neden olur.
Doğal olarak doğumun kendisi de kalbin aşırı yüklenmesine neden olur. Doğum sırasında ıkındığınızda ve bebeğinizi tüm gücünüzle dışarı itmeye çalıştığınızda da kan basıncınızda önemli ölçüde değişiklikler olur. Bebeğiniz dünyaya geldiği zaman, rahminizdeki kan akımının azalmasıyla birlikte kalbinizin üzerine binen yük ve stres azalır.
Güldüm hanım acaba günde kaç ml ilaç kullandınız tşk ederm
ben 10 seneden beri epilepsi hastasıyım treliptalvekepra kullanıyorum hamileliğimi 3 ayında bebeğime down sendromlu diye alınacaktı zeka testi yaptırdığımda herşe normal cıktı tabi son aya kadar hep endişeliydim bi şey olucak diye ama ilaclarımı hep titiz bişekilde kullandım üstüne folik asitte kullandım ama nöroloji ve kadın doğum bebeğime anne sütü veremiceğimi söylediler doğumumda normal istedim doktorum nöbetlerimin sıklaşacağını söyleyip beni sezeryana aldılar ve ben hala korkuyorum ve endişeleniyorum şimdi bebeğim 12 aylık ve sağlıklı