Parfüm Kadının Silahıdır
Yakılarak çevreye koku yayan maddelerden ve kokulu reçinelerden oluşan ilk parfümler, önceleri dinsel törenlerde kullanılırlardı. Bir süre sonra aynı maddeler kişiler tarafından da kullanılmaya başlandılar.
En eski çağlardan beri, kişilerin çekiciliğini arttırmak amacıyle, yüz ve vücutiçin hazırlanmış boyalar, kokular, süsler kullanılmıştır.
Kleopatra’nın Antoine’ı baştan çıkarmak için tarçın, safran, süsen çiçeği, nilüfer çiçeği karışımından bir koku sürün düğü söylenir. Hatta Kleopatra’nın kadir gasının yelkenleri bile bu karışıma batırılmış. Saba Melikesi Belkıs’ın da Hz. Süleyman’a parfüm hediye ettiği söylenir.
Yunanlıların aşk şerbeti yaptıkları parfümleri, Venüs’ün bir armağanı sayarlar di. Parfümler kibar fahişelerin büyük yardımcısı olduğu gibi, bunların birçok çeşitleri de vardır; vücudun her kısmı için ayrı ayrı parfümler kullanılırdı.Koku alma çok gelişmiş ve çok duyarl bir duyu olduğu için, parfüm süsten daha etkili bir çekicilik öğesi meydana geti rir. Koklama, hiç bir aygıtın olağanüstü duyarlılığına erişemediği bir işlevdir; insanın koklama aygıtı, bir sıvıya, on milyonda bir oranında katılmış bir kokuyu seçebilir.
Parfümcülükte, kokuları tanımlamaya ve değerlendirmeye alışmış olan bir uzmanın yerini hiç bir şey tutamaz; bazı insanlar iki üç bin kadar değişik türde kokuyu belleklerinde tutabilirler. Hoşa giden veya gitmeyen şeylere karşı gösterilen beğenme veya beğenmeme tepkileri, koku alma duyusunda tad alma duyusu dışında kalan duyulara oranla çok daha güçlüdür.
Henüz yorum yapılmamış.