ŞEKER HASTALIĞI İLE İLGİLİ BİLGİ
Şeker (Tıp dilinde glukoz); vücudun tüm hücrelerinin kullandığı çok önemli bir enerji kaynağıdır. Organlarımızın çalışabilmesi için yediğimiz besinlerdeki enerjiye gereksinimi vardır. Besinlerdeki enerjinin kullanılabilmesi için sindirim kanalında şekerlere parçalanması gerekir. Bu şekerler kana geçerek organlara taşınır. Vücudumuzda kan şekerini normal sınırlarda tutan organ pankreastır. Pankreas, karnımızın sol üst tarafında midenin arkasında yer alır. Yaklaşık olarak uzunluğu 12-15 cm, ağırlığı 70-100 gr kadardır. Pankreas iki tip işlevi birlikte yürütür. Bunlardan birisi hormonlan salgılamak, diğeri besinleri sindirmemizi sağlayan birçok enzimi de bağırsaklara salgılamaktır. Pankreas hem kan şekerini dengelemek, hem de organlara enerji kaynağı olan şekeri hücre içine (özellikle yağ, kas, karaciğer) sokmak için insülin adında hormonu kana verir.Ayrıca, kan şekerinin çok düştüğü durumlarda yaşamsal önemdeki organların zedelenmesini engellemek için glukagon adında, kan şekerini yükseltici bir hormon da salgılar.
Şeker hastalığında, insülin, organların içine şekeri sokarken, kan şekerinin düşmesine neden olur. Normal kan şeker sınırlan açlıkta 70 – 110 mg/dl’dir (3.8-6.1 mmol/L). Açlık kan şekeri 126 mg/dl’yi (7.0 mmol/L) geçmemelidir. Yemeklerden 2 saat sonra ölçtüğümüz kan şekeri en fazla 140 mg/dl’dir. İnsan kendini bu düzeylerde iyi hisseder. Yükselmesi (140 mg/dl ve üzeri) veya düşmesi (60 mg/dl ve aşağısı) bir takım şikayetlere yol açar. İşte insülin bu dengeyi sağlar. Şeker hastalığı yani diyabet, pankreastaki insülinin ya hiç salgılanmaması ya da salgısındaki bozukluk ile veya hücreye giriş noktasındaki alıcılarda ya da hücre içindeki iletide bir kusur sonucu oluşur. Bu son durumu anahtar-kilit modeline benzetebiliriz. Anahtar (insülin), kilite sokulduğu (hücre üzerinde insülinin bağlandığı yer) ve çevrildiği (hücre içindeki ileti) zaman kapı açılır (insülin etkisi). İnsülin etkisi olmadığında kanda şeker yükselir. Şeker, her tür hücre için en önemli ve vazgeçilmez yakıt kaynağıdır. Otomobil nasıl benzinsiz çalışmaz ise, vücudumuzdaki organlarda insülinin etkisi olmadan çalışamaz. Şeker belli düzeylerin üzerine çıktığında yani 180 mg/dl’yi geçince; vücut hücrelerin hasarlanmasını önlemek için idrar yoluyla şekeri atmaya çalışır. O zaman idrarda da şeker çıkmaya başlar. Şeker idrarla atılırken,yoğun bir bileşik olduğundan böbreklerdeki suyu da birlikte sürükler. Böylece idrarla bol su ve tuz kaybedilir. Vücudun fazla su kaybetmesi sonucu kan yoğunlaşır. Bu durumda beyindeki susuzluk merkezi uyarılır ve kişi çok su içme isteği duyar. Böylece diyabetin erken bulgularından bol ve sık idrara çıkmak, susamak ve su içme isteği ortaya çıkar.
Ben bir öğrenciyim ve Allah Razı olsun bu sitede istediğim yazıları buldum hocamızın verdiği ödevi de yapmış oldum.
şeker hastalığı için ne yapmamız lazım