Bebek Beslenmesi
Sağlıklı bireyler, sağlıklı toplumları oluşturur. Bu yüzden bebeklerimizin beslenmelerinde dikkatli ve titiz davranmalıyız. Onlar için sağlıklı, taze ve dengeli bir beslenme düzeni oluşturmalıyız.
Bebeğimiz dokuz ay boyunca bizimle beraber yaşamış, vücudumuzda bizimle beraber var olmuş, bizden beslenmiş, kalbi bizimle birlikte atmış, kendini bizimle birlikte güvende hissetmiştir. Doğumdan sonra da ona güvenli bir ortam sağlamak bizim sorumluluğumuzdadır. Bu güvenin devamını sağlayan ise anne sütüdür. Çünkü anne sütü ile beslenme anne ile bebeği doğum öncesi kadar birbirine yaklaştırırken diğer taraftan da dünyanın en zahmetsiz, en temiz, en değerli besiniyle bebeği buluşturur. Yani elimizden geldiğince, vücudumuz bu mucizeyi yaratmaya devam ettikçe bebeğimizi bundan mahrum etmemeliyiz. Özellikle ilk dört ay bebeğimizi anne sütü ile beslemeliyiz. Anne sütü yoksa veya yetersizse anne sütüne yakın bir biberon maması kullanılmalıdır.
Peki anne sütünü nasıl vermeliyiz?
Bebeğimiz ağladıkça ve acıktıkça onu besleyebiliriz. İlk dört ay sadece anne sütü verilmelidir. Dördüncü aydan sonra anne sütüne ilave olarak meyve suları ve meyve püreleri başlayabiliriz. ( Günde bir öğün verilebilir.) anne sütü yetersiz kalıyorsa hazır mamalardan kullanılabilir.
Beşinci ayda anne sütünün yanında hazır mama (Günde iki öğün), mevsim meyvelerinden meyve püresi, öğle öğününde bir-iki yemek kaşığı sebze çorbası, ikindi öğününde yoğurt, gece yatmadan önce de muhallebi verilebilir. Verilecek yoğurdun pastörize sütten mayalanmasına ve taze olmasına dikkat edilmelidir.
Altıncı ayda anne sütünün yanında hazır mama, bir öğün meyve püresi, bir öğün sebze püresi, bir öğün yoğurt, bir öğün de muhallebi verilebilir.
Yedinci ayda bebeğimize kahvaltı vermeye başlayabiliriz. Akşamdan suda bekletilmek suretiyle tuzu alınmış peynir, haşlanmış yumurta, reçel öncelikle hazır mama içinde ezilerek, bebeğimiz bu karışıma alıştıktan sonra da ayrı ayrı verilebilir.
Sekizinci ayda eti köfte, tam yumurta, makarna, pilav, ekmek gibi karbonhidratlı yiyeceklere başlanır.
Dokuz ile on birinci aylarda bebeğimiz artık bazı yiyecekleri ısırarak yiyebilir. Balık ve tavuk eti yiyebilir. Bebeğimizin eline kaşık verme zamanı da gelmiştir.
On ikinci ayda öğünler biraz daha zenginleştirilmelidir. Öğle yemeğinde etli sebze yemeği veya sebze püresi veya bir köfte ve makarna; ikindi yoğurt, meyve püresi, ekmek veya iki adet bisküvi, sütlaç veya muhallebi; akşam çorba, sebze yemeği, makarna veya pilav, yoğurt verilebilir.
Bütün bu aylar boyunca anne sütünü bebeğimizden mahrum etmeyelim. Sağlıklı ve mutlu bireyler yarınlarda bizimle olsun.
Bebeklerin, doğumdan itibaren hatta anne karnındaki beslenmesi, gelecekteki sağlığının ve yapısının temellerini oluşturur. Bebeğinize, bu dönemden itibaren sağlıklı beslenme alışkanlığı verebilirsiniz ve bebeğinizin geleceği için sağlıklı yatırım yapmış olursunuz. Bir bebeğin en önemli beslenme süreci doğumdan sonraki ilk 2 yıllık süredir. Bu sürecin ilk 6 aylık döneminde sadece anne sütü verilerek bebeğin doğal, mucizevi, koruyucu ve besleyici besinden yararlanması sağlanmalıdır. Daha sonra anne sütü devam ederken ek gıdalarda tamamlayıcı besinlere geçilir. Bir bebek dengeli bir beslenmeyle aşağı yukarı 9.-10. ayda aile sofrasına oturabilmeli ve oradan bazı yiyecekleri paylaşabilmelidir. Ancak ailenin beslenme düzeninin de gözden geçirilmesi gerekir.
Yemeklerin hazırlanış şekli, kullanılan malzemelerin doğallığı, tazeliği, temizliği, besleyici değerleri, bebeğe sunuluş şekli ve bebek tarafından kabul edilebilir olması çok önemlidir. Bebeğin sofradan beslenebilmesi için öncelikle ailenin beslenme alışkanlıklarının değerlendirilmesi ve yanlış alışkanlıkların düzeltilmesi gerekir. Bebeğin sağlıklı beslenebilmesi için sadece yedikleri değil ruhsal dururumu, zihinsel performansı, gelecekteki okul başarısı, konuşma performansı ve yürüme performansı gibi özelliklerde bir bütün olarak ele alınmalıdır. Örneğin ailede bir ölüm ya da ayrılık yaşanmışsa çocuğun bundan en az şekilde etkilenmesi için ne yapılması gerektiğini de konuşmak gerekir.
Çünkü bu tarz olaylar bebeğin yaşamında önemli yer tutar ve onun gelecekteki hayatını etkileyebilir.
Bazen hiç sebebi yokken çocuğunuzun iştahsız olduğunu veya kendini kilitlediğini görebilirsiniz. Bu durumlarda bebekle tartışmaya girmemek çok önemlidir. Bir bebek büyütülürken sadece o andaki kilo-boy performansı değil erişkin yaşlara ulaştığında organ-sistem sağlığının en iyisi olması hedeflenmelidir. Bebeklikten başlayarak iyi bir beslenme ile gelecekte kalp ve damar hastalıkları, tansiyon yüksekliği, obezite, kanser gibi birçok hastalık önlenebilir. Sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirilebilmesi için doğumdan itibaren beslenmeye büyük önem verilmelidir.
Şu Başlıklarımıza da Bakın
Henüz yorum yapılmamış.