Depresyonu Tanıyor muyuz
Acı, elem ve keder insanlığın ortak duygularıdır. Bu duyguların insanın tüm varoluşuna egemen olduğu bir hastalık olan depresyon, sosyal ve kültürel etmenlerden önemli ölçüde etkilenmektedir. Olumsuz sosyal ve ekonomik koşulların depresyon riskini arttırdığı gösterilmiştir. Hatta psikososyal çevredeki olumsuz değişimlerin dünyada depresyon artışına yol açtığı ileri sürülmüştür. Farklı kültürlerde yaşanan duygular farklı biçimde kavramsallaştırılmakta ve farklı biçimlerde çözüm aranmaktadır.
Her bireyin depresyonu, kendine özgü öyküsü olan bir hastalık sürecidir. Bu süreç ancak o kültürün içinden bakarak anlaşılabilir. Kültürler arası çalışmalar depresyon bulgularının farklı kültürlerde farklı biçimlerde karşımıza çıkabileceğini göstermektedir. Batı toplumlarında depresyon belirtileri daha çok çökkünlük, kötümserlik, ilgi ve zevk kaybı olarak kendini gösterirken, doğu toplumunda psikolojik kaynaklı bedensel sıkıntılar, huzursuzluk, kaygı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ayrıca geleneğin en önemli bileşenini oluşturan dinî inançlar da depresyon seyrine etkide bulunur. Doğu toplumlarında görülen kadercilik ve tevekkülün olumsuz yaşam koşullarını kabullenmeyi kolaylaştırarak depresyon riskini azalttığı ileri sürülmüştür. İslam ülkelerinde intihar olaylarının az görülmesi de İslam dininde intiharın günah olmasıyla ilişkilidir.
Depresyon, yaygın bir ruh sağlığı sorunudur. Bununla birlikte toplumumuzda yeteri kadar bilinmemekte ve gereği gibi tedavi edilmemektedir.
Depresyon yaygın bir hastalık olmasına rağmen, hastaların yaklaşık üçte biri hasta olduklarının farkında değildir. Ülkemizde, halkın genel olarak depresif bozuklukları normal saydığını, bu bozuklukları olağan bir yaşam biçimi olarak algıladığını ve sonuçta depresyonu, tedavisi gerekli olan rahatsızlıklar içinde görmediğini söyleyebiliriz. Hastalık olarak kabul edilse bile bu durumda çoğunlukla tıp dışı geleneksel, dinsel çare kaynaklarına başvurulmaktadır. Hastalığının farkında olanların yarısı da uygun tedavi alamamaktadır.
Henüz yorum yapılmamış.