Doğal yaşlanma
60-65 yaş arasında organizmada bazı doğal değişiklikler başgöstermeye başlar.
1) Vücut yapısındaki değişiklikler
Organların ağırlığı ve damarlar değişmese bile, kas ağırlığı düşmeye başlar. Bu değişim belki de androjen salgılarının azalmasına (veya protein anabolizmasının düşmesi) veya aşırı bir hareketsizlik sonucu ortaya çıkıyor.
Bütün bunlar fiziksel yapıda bir azalma meydana getirir ve hareketsizliğe yol açar:
Tehlike sadece koltuktan yatağa, yataktan koltuğa sınırlarına inmekle kalmaz, bir de yatalak olma riski vardır.
Karın bölgesindeki kaslarda yağ kitleleri gittikçe daha fazla toplanır. Organizmanın suyu aşağıdaki oranlarda azalır:
– 65-70 arası her yıl 0.3 kg.
– 70 yaştan sonra her yıl 0.7 kg.
2) İşlevsel rahatsızlıklar
Organizmanın yaşlanması, sindirim işlevi düzeyinde şu değişikliklere uğrar:
– Tat almaya yarayan küçük başçıklar atrofiye uğradığı için “ağız tadı” değişir. Bu durum, çinko yoksunluğu ile daha kötü bir hale gelebilir. Şeker ve tuzun tadı daha zor alınmaya başlar. Böylece yenilen şeyler tatsız tuzsuz hissedilir. Bu durumda da fazla şekerli ve tuzlu yeme eğilimi olur.
– Tükürük salgıları azaldığı için ağızda kuruluk olur. bu bazen de bazı ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkar (atro-pinik ilaçlar).
– Dişlerin durumu nedeniyle çiğneme işlemi düşüş gösterir.
– Gastroduedonal sarunlar artar.
– Midede asit salgılanması azalır.
– Gastrik boşalım yavaşlar.
– Pankreatik enzimlerin salgılanmasınıdaki düşüş sonucu yağları hazmetme güçlüğü ortaya çıkar.
– En küçük bir hazımsızlık sorunu, mikro özbesinlerin yoksunluğu ile ağırlaşır: Bunlar, vitaminler mineral zutlar, ve aligo-elementlerdir.
– Barsaktan besinlerin geçişi yavaşladığı için fazladan oluşan fermentasyona bağlı olarak bir mikrobik kirlenmeyi geliştir.
3) Metabolik bozulma
Bunlar şöyle oluşur: – Daha genç yaştaki bir yetişkine oranla, proteinlerin yenilenmesi yüzde 30 oranında yavaşlar.
– Yemeklerden sonra, yeterince ensülin salgılanmamasına bağlı olarak glisemi yükselir. Bu da insüline toleranssızlık riskini doğurur.
– Susuzluk duygusunun azalmasına bağlı olarak bir sodyum ve sıvı kaybı olur. Bu da vücudun susuz kalma riskini ortaya çıkarır. Bu durumu anlamak için deri üzerine çimdik atın, elinizi çektiğimizde çimdiklenen yerde bir pili oluşuyorsa vücut susuz kalıyor demektir. Sık sık diyüretik (idrar sökücü) ve laksatif (mushil) kullanmak bu tabloyu daha da ağırlaştırır.
Henüz yorum yapılmamış.