Gebeliğin 4.ayı
Anne Adayındaki Değişiklikler:
-Gebelikte ilk belirtiler olan bulantılar, yorgunluk hissi ve düşük riski azalır. Bunun yanında bebeğin hareketlerini ilk kez hissetmeye başlarsınız. Rahimde meydana gelen bu ilk hareketlenmeleri ilk önce sadece mide gurultusu zannedebilirsiniz, fakat bunun aslında bebeğin kıpırtıları olduğunu anlayınca mutlaka doktor kontrolünde doktorunuza söyleyin ama ilk olarak mutlaka babayla paylaşın.
-Artık dışardan hamile gibi görünmeye başlarsınız.
– Fetus şekillenmeye başlamıştır ve gebeliğinizin sağlıklı devam etmesi için hormon salgılamaya devam eder, salgılanan hormonlar doğumun daha kolay olması için kasları ve eklemleri yumuşatır.
– Kabızlık şikayetleriniz artabilir.
-Hamileliğin on altıncı haftasından itibaren yüzde ve cildin güneşe maruz kalan kısımlarında lekeler oluşabilir.
Fakat cildin derin kısımlarında oluşurlarsa doğum sonunda yok olmaları için çeşitli teknikler kullanılması gereklidir.
– Daha çok terlersiniz.
– Rahim büyümektedir ve karnın içinde bulunan bağların gerilmesine bağlı olarak kısa süreli sancılar yaşayabilirsiniz
–Yorgunluk hisleri azalmaya başlar.
– Gebelik duygularından hoşlanmaya başlarsınız.
– Daha çok acıkırsınız, bazı gıdalara daha çok istek duyarsınız.
-Artık idrara daha az gidersiniz, idrar yolları enfeksiyonu tehlikesi artabilmektedir. Günde en az iki litre su içmelisiniz.
– Dişetlerinde kanamalar meydana gelebilir.
– Otururken veya yatarken ani yapılan hareketlerde ara sıra bayılma duygusu olabilir veya başınız dönebilir.
– Vajinada beyaz akıntılar olabilir.
– Ayaklarda hafif şişmeler olabilir.Ara sıra ellerinizde veya yüzünüzde şişmeler olabilir.
– Bacaklarınızda varisler oluşabilir veya basur olabilmektedir.
– Karın üzerinde koyu renk bir çizgi görülebilmektedir, bu çizgi doğumdan sonra mutlaka kaybolur.
– Çok çabuk sinirlenme, duygusal çöküntüler, çabuk ağlama,aşırı stres gibi hisler ve dalgınlıklar yaşayabilirsiniz.
– Bazen başınızda ağrılar olabilir.
Bebekte Meydana Gelen Değişiklikler:
-Artık bebeğinizin saçları, kaşlar kirpikler, el ve ayak parmaklarındaki tırnakları, parmak izleri şekillenmektedir. Ses telleri oluşur, tad alma duyusu gelişmeye başlar ve başparmaklarını emmeye başlamaktadır.
– Hemen hemen birçok organları; kulaklar, kollar, eller, parmaklar, bacaklar, ayak ve tırnaklar şekillenmiştir.
– Işığa karşı duyarlılık ve solunum belirtisi olarak da hıçkırıklar başlamıştır.
– Bebeğin gözleri sadece yanlara doğru değil, artık öne doğru bakmaya başlar.
– Kalp dakikada 120-160 civarında atmaktadır.
– Kan direkt olarak göbek kordonundan bebeğe geçer.
-Artık bebeğinizin böbrekleri de çalışmaya başlar, amniyotik sıvı dolaşımı yapar, bebekte soluk alma ve verme hareketleri sonucunda amniyon sıvısını içine çekmektedir.
– Bebeğinizin bütün organları oluşmuştur.
– Bebeği saran sıvı hemen hemen bir bardağa yakındır.
– Bebeğin iskeletinin hemen hemen birçoğu hala lastik gibi kıkırdak yapıdadır ama sertleşmeye hatta kemikleşmeye başlar.
– Bebeğin gelişim hızı artar, boyunda ve kilosunda hızlı artış olur.
– Bebeğiniz on iki santimetre boyunda ve yaklaşık olarak ikiyüz elli gr ağırlığındadır.
Muayene ve laboratuar Sonuçları:
-Mutlaka kan basıncı ve kilonuz ölçülmelidir.
– İdrar tahlili yapılmalıdır.
– Ciddi doğum olayları açısından alfa feto protein (AFP) miktarı ölçülmeli bebekle ilgili riskler olmaması açısından mutlaka araştırma yapılmalıdır. Amniyosentez yöntemiyle bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan alınmalı ve incelenmelidir. Amniyosentez 35 yaşın üzerinde veya doğum riski hikayesi varsa mutlaka yaptırılmalıdır buna doktorunuz karar vermelidir.
– Varis oluşmasını engellenmesi bakımından bacakların muayenesi yaptırılmalı.
– Mutlaka bebeğin kalp atışları muayene edilmelidır.
– Fundusun boyu ölçülmelidir.
– Karnınızın muayenesi ile birlikte rahim büyüklüğüne bakılmalıdır
Üçlü testler:
Üçlü test bütün anne adaylarının 16. ve 18. hamilelik haftalarında yaptırması gereken bir kan testidir. Anneden alınan kanda üç farklı hormon ölçümü yapılmaktadır. Hormon ölçüm tetkikleri anne adayının yaşıyla kilosuyla veya sigara kullanıp kullanmadığıyla ilgili değişkenler ve hamilelik haftasıyla beraber özel bilgisayar programına girilerek yapılır. Bu işlemler sonucunda anne adayı bebekte Trisomi yirmi bir, Trisomi on sekiz ve nöral tüp defekti varolma olasılıkları belirlenmektedir. Hazırlanmakta olan üçlü test sonucunda bu üç anormal durum için risk ayrı ayrı belirtilmektedir.
Anne adayından uygun bulunan hamilelik haftasında alınmış olan kanda ölçülen hormonlar hamilelik testi konusunda da bildiğiniz Human Chorionic Gonadotropinzhormonu, büyük çoğunluğu bebeğin karaciğerinden salgılanarak anne adayının kanına geçmekte olan AFP (alfa fetoprotein) hormonu ve de Konjuge olmayan Estriol isimli hormondur. Bu hormonların, anne adayının kanında bulunan değerleri hamilelik haftalarına göre çok önemli farklılıklar göstermektedir.
Üçlü testin geliştirilme bölümünde hamilelik zamanı kesin olarak bilinen birçok anne adayından alınmış olan kanlarda bu üç hormonun ölçüm testleri yapılmış ve normal bulgular alt ve üst sınırı olarak belirlenir. Bu normal bulgular kolaylık sağlamakta ve bölümlerde eşitleme sağlama bakımından MoM (multiple of median-ortalamanın katları) olarak belirtilmektedir. Ölçümü yapılanlardan daha sonra Down sendromlu Trizomi 18’li ve NTD’li doğum yapan anne adaylarının hormon değerlerinde MoM değerinden sapma dereceleri hesaplanır, ve ne kadar sapmanın riski ne ölçüde artırdığı istatistiksel olarak belirlenir ve bu risk belirleme sistemi bilgisayar programı yardımıyla otomatize edilir.
Sonuç olarak ; alınmış olan kanda bulunan MoM değerleri yaş kilo hamilelik haftası gibi değişkenlerle beraber bilgisayar programına girilir ve bu programın altyapısında bulunan bilgilerle kıyaslama yaparak normal değerlerden sapma varsa derecelerine göre riski rakamsal olarak verir.
Üçlü testte Down sendromu risk belirtisi:
Down sendromu (Trizomi yirmi bir ) risk tahmini annenin yaşı kilosu ve üç hormon ölçümleri kullanılarak yapılmaktadır. Down sendromunda AFP ve uE3 hamilelik haftasına göre, olması beklenenden düşük HCG ise olması beklenenden yüksektir. Bilgisayar programı ile bu hormonların gebelik haftasına veya kiloya göre normal orandan sapmalarını belirler ve yaşla beraber anne adayında Down sendromlu bebek taşıma riskini belirtir.
Bu esnada en önemli nokta testin yapıldığı zamanda gebelik haftasının doğru belirlenmesi ve doğru bir şekilde bilgisayara girilmiş olmasıdır.
Üçlü testin doğru olması:
Üçlü testin verdiği sonuçlar büyük olasılıkla geçerli değerlerdir. Yukarıda bulunan niteliklere (yaş kilo hormon değerleri ve gebelik haftası) sahip otuz yedi bin annenin bebeğinin doğumu konusunda bilgi sahibi olma olanağımız olsa bunlardan ilkinin Down sendromlu bebek doğurduğunu görebilmekteyiz.Buna benzer olarak Down sendromlu bebek doğurma riski için örnek olarak 1:230 belirlenmiş benzer özelliklere sahip iki yüz otuz anne adayından birisi mutlaka Down sendromlu çocuk doğuracaktır.
Hatırlanması gereken en önemli özellik üçlü testin herhangi bir bulgu koymadığı yalnızca tarama yapmasıdır. Tarama testlerinin amacı belirli bir hastalık bakımından riski çok yüksek olan anne adaylarını bulmak yani bir hastalığın esas bulgusunu belirleyecek testin kimlere uygulanmasının gerekli olduğunu belirlemektir. Down sendromunun kesin bulgusu amniosentez ile elde edilmekte olan fetal hücrelerin kromozomlarının incelenmesiyle konmaktadır. Amniosentezli bütün anne adaylarına uygulanamayacağına göre kimlere nasıl uygulanması gerektiğini bulmalıyız. İşte üçlü test bunun farklarını ortaya koymada bize yardımcı olmaktadır.
Üçlü testin doğruluğunu etkileyici en önemli etken bebeğin hamilelik haftasının yanlış olarak değerlendirilmesidir, kilonun da hesaba katılmayarak çoğul gebelik bulgularının dikkate alınmamasıdır. Hamilelik haftası belirlenirken annenin ortaya koyduğu en son adet zamanı ultrasonla mutlaka belirlenmelidir.
Üçlü testte patoloji çıktığında sonuç ne olur?
Down sendromu riskinin çok yüksek çıkması:
Down sendromu riski 1:200 veya daha yüksek çıkarsa (örneğin 1:180) genel olarak anneye a amniosentez önerilmektedir. Amniosentez anne adayının karnına batırılmak suretiyle ince iğne yardımıyla bebeğin amnios sıvısından bir miktar örnek alınmasıdır. Bu örnek sonra özel bir ortamda bekletilir ve içinde bebeğe ait olan hücrelerin çoğalması beklenmektedir. Çoğalma meydana geldikten sonra hücrelerin kromozom haritası çıkarılmaktadır. Bu haritada Down sendromunun varlığı veya yokluğu öteki kromozom anomalilerinin varlığı veya yokluğu büyük bir özenle belirlenmektedir.
Üçlü test sonuçlarına bakılarak amniosentez uygulanmasının tavsiye edildiği sayı doktorlar arasında farklılıklar gösterebilir. Bazı doktorlar 1:270 sayısından itibaren amniosentez önermektedir. Amniosentez uygulanması gerektiği veya gerekmediği durumlarda ultrasonda bebekte Down sendromu düşündürecek tetkiklerin gözlenip gözlenmemesi de çok büyük önem arzetmektedir.
merhaba ben menucer.Azerbeycandan yaz-m.gercekden cok bilgilendim.tsk-r ederim.tamam doktorla kon-z ama her ince ayrintiyi hatirliyamiyor insan.orneyn burda bash agrisi ve ara sira olan hafif agrilar normalmish.tsr ederim.saygilarimla