HEMŞİRELİK
HEMŞİRELİK. Çok eski yıllarda, Mısır, Hindistan, Yunanistan ve Roma’da, fakir hastalara özgü hastaneler olduğu bilinmekle beraber, gerçek anlamında hemşirelik mesleği, Kırım Savaşı sırasında, Florence Nightingale’in öncülüğüyle başlamıştır. Hemşirelik, tıp tedavisinin bir dalı olarak, örgütlenmiş bir şekilde, manastırlarda uygulanmaktaydı. Fakat burada bahis konusu olan, tıbbi bilgiye dayalı bakım değil, sadece şefkat hissiydi. Günümüzün anlayışına uygun hemşirelik öğretimi, XIX. yüzyılın ortalarında başlamıştır. Bu sistem, Almanya’da bir papaz olan Fliedner tarafından başlatılmış ve F. Nightingale de, Fliedner’in 1836’da, Kai-sersvverth’de kurduğu öğretim müessesesinde okumuştur. Bundan sonra, sırasıyla, Philadelphia, Londra (Elizabeth Fry tarafından kuruldu) öğretim müesseseleri açılmıştır. Kırım Savaşı sırasında, Florence Nightingale’in, yaralı askerlere bakmak üzere, bir grup hemşireyle çalışmaya başlaması, bu meslekte bir atılım olmuş ve hemşireliğin tanınmasına yol açmıştır. Türkiye’de ilk Ebe Okulu 1840’larda kurulmuş. Hemşirelik yardımcı tıbbi personel (pansumancı) tarafından yapılmıştır. Çağdaş hemşirelik eğitimi Cumhuriyet döneminden sonra başlamıştır (1924).
Henüz yorum yapılmamış.