Hipertansiyon

Kan basıncının nor­malden yüksek olması.
Nedeni: Birincil ya da ikincil olabi­lir. Birincil hipertansiyonda, belirli bir neden görülemez. İkincil hipertansiyon, böbrek hastalıkları, anada toksemi  görülen gebelikler, bazen de iç salgı bez­leri bozuklukları sonucu, belirir. Vaka­ların çoğu birincil tiptir ve bazılarının, soy geçmişlerinde de hipertansiyon var­dır.

Belirtileri: Hipertansiyonu olduğu­nu bilen hasta, genellikle, var olan be­lirtilere, kendi endişe halinden ötürü, psikolojik belirtiler de ekler. Gerçekten hipertansiyona bağlı olan baş ağrısı çok şiddetlidir, başın arka bölümünde duyu­lur ve kusmayla birlikte görülür. Hasta­ların çoğu ise, şiddetli ve sinirsel haller­de görülen baş ağrılarından şikâyetçidir: Doktorların çoğu, hastalığın gidişini has­tanın şikayetleriyle değil, oftalmoskopla görülebilen göz dibi atardamarlarının ve kalbin durumunu, idrar tahliliyle izler.

Tedavi: Gerçek şudur ki, hipertansiyonlu kişilerin hastalanması gerekmez ve bu vakalar normal bir yaşantı süre­bilir. İkincil hipertansiyonda, asıl neden tedavi edilmelidir. Birincil, ya da diğer bir deyimle, “esansiyel” hipertansiyonlu kişiye, durumu sakin olarak ve hastalık gerektirmediği anlatılarak, açıklanmalı­dır. Böyle bir kişi, endişeden uzak dav­ranmalıdır; bazen sedatif (müsekkin) ilaçlar yararlı olabilir. Vücut ağırlığı de­vamlı kontrol edilmeli, sigarayı bırak­mak, hastayı büyük sıkıntıya sokacaksa da, azaltılması salık verilmelidir.

Aşırı olmaması şartıyla, alkol alması sakıncalı değildir. Sofrada tuz kullanmamalı ve çok tuzlu yiyecekler yenmemelidir. Bu basit önlemlerin işe yaramadığı durum­larda, doktor kan basıncım düşürücü ilaçlara başvurabilir. Günümüzde, deği­şik şekillerde etki gösteren, çok çeşitli tansiyon ilacı vardır. Bu ilaçların kulla­nılmasında gerekli olan, hasta ile dok­torun işbirliği yapmasıdır. Yalnız kan basıncını azaltan ilaçlan kullanmak man­tıklı değildir, çünkü bu basıncın, beyin, kalp, böbrekler üzerindeki ikincil etki­leri de vakadan vakaya değişir. Tansi­yonun ne miktar düştüğü değil, kişinin genel durumu önemlidir.

Tansiyonun miktarca yüksekliğinin göz önüne alındığı tek durum, aşırı yüksek kan basınçlarının varlığıdır, çünkü burada komplikasyonların ortaya çıkması olanağı fazladır. Komplikasyonlar: Kalp yetmez­liği, koroner damar hastalığı ve angına pectoris’tk. Burun ya da barsak kanaması görülebilir. Beyin, genellikle hipertansiyona neden olan atardamar hastalığından etkilenir ve tromboz. ve kanama belirebilir. Hipertansiyona özgü olan hipertansif ansefalopati’de ise, hastada, sara krizleri, bilinç kaybı, çok şiddetli baş ağrısı ve kusma, felç, geçici körlük ya da konuşamama hali görülür ve tedavi ile ya da kendiliğinden bu durumlar iyileşir. Hastalığın ilerlemiş ev­relerinde, böbrekler de etkilenmiştir.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git