KOMA
KOMA
Kişinin, ağrılı dış uyaranlara cevap vermemesi hâline ve tam bir bilinç kaybı ile seyreden duruma koma adı verilir. Komadaki bir insan uyuyor gibidir. Solunum azalması, hipotansiyon, reflekslere cevap vermemek ve sfinkterlerin kontrolünün kaybına bağlı olarak idrar ve dışkı kaçırma gibi durumlar da beraber bulunabilir. Sıklık derecesine göre şu hâllerde ortaya çıkar:
Alkol zehirlenmeleri, beyin hastalıkları (özellikle travma ve beyin kanaması), diabet, iç kanama, ilâç zehirlenmeleri, epilepsi, kalp hastalıkları, şiddetli infeksiyonlar. Komaya giren kişi, derin uykuya dalmış gibidir. Fakat sarsılarak uyandırılması mümkün değildir. Çünkü “tepki gösteremez”, savunma reflekslerinden yoksundur. Ne oturabilir, ne ayakta durabilir. Başını dik tutamaz, çünkü kas gücünü yitirmiştir. Buna karşılık felç olmuş da sayılmaz, hatta bazı hareketler de yapabilir, ama bunlar eşgüdümden yoksundur. Ancak komadaki kısmin solunumu âdeta normaldir ve kan dolaşımı da nabızdan ölçülebilir. Solunumun durması tehlikesiyle karşı karşıya kalsa da, solunum yeteneğini sürdürür. Koma durumunu ancak bir doktor saptayabilir ve tedavisini sağlayabilir. Bazı hâllerde, komaya giren kişi düzelip iyileşir. Yavaş yavaş “uyanır”, beyin fonksiyonları yerine gelir.
Doktoru doğru olarak uyarmak için, şu hususları bilmeniz gerekir:
• Tepki göstermeyi sürdüren, ancak bunu belirgin şekilde eksik olarak yapan, hafif komadaki hastanın sesi çok yüksektir. Örneğin adını kulağına bağırın, buna homurdanarak veya ölçüsüz bir jestle yanıt verecektir. Bazen çırpınma halindedir.• Derin komadaki kişi, kımıldamaz ve sese, acılı uyarılara dahi (yanağını sıkmak, çimdik-lemek) yanıt vermez. Ayrıca solunum yolları, tıkanmak tehlikesiyle karşı karşıyadır.
• Derin komadaki biri karşısında, acilen doktor çağırın. Doktor gelene kadar, basit önlemleri uygulayın.
Henüz yorum yapılmamış.