KULAK
KULAK. İşitme ve denge organıdır. (Resim: 296-297). Üç kısımdır: Dış, orta ve iç kulak. Dış kulak, kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşur. Kulak kepçesi, aslında, deriyle örtülü bir kıkırdak olup, sesleri toplar ve dış kulak yoluyla kulak zarına iletir. Dış kulak yolunun, dış bölümü kıkırdaktır; iç bölümü kemik içinde bulunup, deriyle kaplıdır. Buradaki kıl ve bezler, kişiye göre değişebilen miktarlarda kulak kiri salgılar. Dış kulak, kulağın görülen bölümüdür.
Orta kulak görülmez, çünkü kulak zarının arkasında kalır. Bu kısım, şakak kemiği içinde bulunan ufak bir boşluk olup, mastoid ya da hava hücreleriyle devamlıdır. Orta kulak boşluğu, 15 mm. x 5 mm. x 5 mm. boyutlarındadır. Genişliği değişken ve düzensiz olup, üstte 5-6 mm. iken, aşağı doğru daralıp, 4 mm.’yi bulur. Kulak zarının merkezinden ölçülen genişliği ise 2 mm.’dir, çünkü kulak zarı normalde içeri doğru girmiş ve dış kulak yoluyla, 55 derecelik bir açı yapmıştır. Orta kulakta bulunan önemli oluşumlar, kulak zarının titreşimlerini, iç kulaktaki işitme organına ileten ufak kemikçiklerdir. Bunlar, art arda üç tanedir: Çekiç, örs ve üzengi kemikleri. Bu kemikler, birbirleriyle ek-lemleşir ve orta kulağı çevreleyen kemiğe üç bağ ile bağlıdır. Bu üç kemik, diziliş özelliklerinden ötürü, kulak zarıyla, oval pencere arasında (oval pencerede, üzenginin düz bölümü, iç kulakla birleşir) 20:1 güç artması ve 20:1 hareket azalması görülür. Orta kulakta iki kas vardır: Kulak zarı gerici kası (Tensor tympani) kulak zarının içe doğru çöküklüğünü sağlar, üzengi kası ise, üzengi kemiğini, oval pencereden öteye çeker. Bu kaslar ve özellikle üzengi kası, kemikçiklerin titreşimini azaltıp çok yüksek seslerin kulağı rahatsız etmesini önlerler. Bu kasın harap olduğu hallerde, yüksek bir ses, kulağı çok rahatsız eder. Östaki borusu, boğazın üst bölümünden, orta kulağa uzanır ve kulak zarının iki tarafındaki basınçları eşitlemeye yarar.
İç kulakta, işitme ve denge organları vardır. Bunlar, şakak kemiğinin en sert bölümü içinde yerleşmiş, içi sıvı dolu bir kanal sistemidir. Sistemin iki bölümü vardır: Kemik labirent ve bunun içindeki zar labirent. Zar labirentin içindeki sıvı endolenf; kemik ve zar labirentlerin arasında bulunan sıvı ise, peri-lenf adını alır. İşitme organı’mn adı salyangoz (cochlea)’dur; bir sümüklüböcek kabuğunu andırır. Taban zan adını alan bir oluşum, bu spiralin içinde uzanır ve spirali üst ve alt iki bölüme ayırır. Üst bölme, ayrıca, vestibül zarıyla yeniden ikiye ayrılır. Üst spiral bölmedeki dalız kanalı (scala vestibuli) sıvı, oval pencere üzerinde, üzengi kemiğinin hareket etmesiyle, titreşmeye başlar. (Oval pencere, dalız kanalının alttaki bitim noktasıdır). Dalız kanalı zarı üzerinden titreşimler, koklea kanalına (orta spiral bölmeye) ve dolayısıyla taban zarına erişir. Taban zarı üzerinde, Corti (korti) organı vardır: Bu organ, üzerleri ince tüylü bir dizi hücreyle, bunların üzerinde uzanan yumuşak bir tavan olan korti zarından (membrana tectoria) oluşmuştur. Bu hücrelerin, işitme siniri lifleriyle, spiral gangliyonlar aracılığıyla, bağlantıları vardır. Kulak zarı ve kemiklerin ses dalgalarıyla titreşimleri, oval pencereye iletildiğinde, koklea içi sıvı da titreşmeye başlar ve böylece taban zarı harekete geçirilir, tüylü hücreler, mem-brana tectoria’ya sürtüşerek hareket eder ve işitme sinirinde uyarılar uyarı-lıp, beyine iletilir. Spiral taban zarı ve Corti organının değişik bölgeleri, değişik yükseklikteki seslere göre reaksiyon gösterir, çünkü bu organların çeşitli yapı bölümleri, değişik seslerle rezonans haline geçer. Tahminlere göre, bir sesin tonu, beyinde, Corti organının hareket eden bölgesine göre değerlendirilmektedir; sesin yüksekliği ise, gönderilen uyarı sayısına göre belirlenmektedir. Yuvarlak pencere kanalı (Svala tympani) sıvısını hareket ettirip titreştirdikten sonra, ses dalgaları, koklea’nın en alt spirali (taban zarının altındadır) yoluyla, yuvarlak pencereden orta kulağa geçip, dağılır. Denge organı: Değişik düzlemlerde yatan üç yarım daire şeklindeki kanaldan oluşmuştur. Bunlar, labirent sisteminin dalız kanalı adını alan merkez bölümünden çıkar (cochlea da aynı yerden, ters yönde çıkmaktadır). Her birinin ampul adını alan içi büyük hücreli birer şişkinliği vardır. Bu hücreler, yan daire kanallarının endolenf sıvısındaki hareketi hissedip, uyarıları, işitme sinirinin dalız kanalı bölümüyle beyine yollarlar. Dalız kanalında, kesecik (sacculus) ve kırbacık (utriculus) adını alan iki oluşum daha vardır ki, bunlardaki tüylü hücreler, yerçekimi kuvvetlerini algılar. Bu hücrelerin üstünde, ufak kalsiyum karbonat birikimleri olan otolitler bulunur. Denge or-ganmın merkezle bağlantıları arasında, göz küresini oynatan kasları kontrol eden sinir hücrelerinin lifleri de vardır; bunlar, baş ve boyun oynadığı zaman dahi, gözün duran bir cisime sabit bakmasına yardım ederler. Yarı daire kanallarındaki bozukluklar, baş dönmesi, bulantı ve kusmaya yol açar.Kulak hastalıkları, ilgili başlıkların altında anlatılmıştır.
Henüz yorum yapılmamış.