Potasyum
Potasyum eksikliği sonucu, susuzluk, baş dönmesi ve konfüzyon belirir. Bu eksikliğin, kalp kası ve diğer kasları zayıflatıcı etkisi vardır. Potasyum eksikliği, kusma, ishal ve aşırı diüretik kullanılması sonucu oluşan tuz kaybında belirir.
Potasyum hücreler arasında bulunan katyon madenlerin ilkinde yer alır. Hücre dışı sıvılarda en çok sodyum, hücre içinde en fazla potasyum bulunur. Potasyum kasların sonksiyonunda çok mühim bir yer tutar. Özellikle kalp kasının düzgün çalışması vücuttaki, kalp kası hücresindeki ve kandaki potasyum düzeyleri ile çok yakından ilgilidir.
Potasyum, hücreler içindeki ozmotik basıncın korunmasına katkıda bulunarak hücre içindeki sıvının dışa kaçmasının önlenmesini sağlamaktadır. Hücre içinde fazla düzeyde potasyum bulunması aynı zamanda hücrelerdeki protein sentezi için de gereklidir. Besinler yoluyla günde dört güne kadar potasyum alınmaktadır. Potasyumun vücuttan en önemli atılım yolu böbrekler aracılığıyladır.
Sağlıklı bir biçimde çalışan böbrekler, vücuttaki fazlalık potasyumu kolaylıkla atabilirler. Bu sebeple kimi özel hallerin dışında vücutta potasyum fazlalığı gelişmemektedir. Fakat böbrek yetmezliği, aşırı su kaybı, damar içine çok fazla oranda potasyum verilmesi ve Addison hastalığı gibi durumlarda kandaki potasyum düzeyi çok fazla artmaktadır. Bu duruma “hiperkalemi” adı verilmektedir. Hiperkalemi durumlarında kalp atış sayısının ve kasılma gücünün azalması, bilinç bulanıklığı, kas ağrıları ve güçsüzlüğü gibi belirtiler gelişmektedir. Vücutta potasyum azlığı gelişmesi daha sık rastlanan bir olaydır. Sindirim kanalı salgıları potasyum bakımından zengindir.
Uzun süreli aşırı kusma ve ishaller potasyum kaybı yoluyla kanda potasyum azalmasına neden olabilir. Yetersiz beslenmeyle beraber habis tümör, sıkıntı verici bulaşıcı hastalıkların seyri esnasında da hipopotasemi gelişebilir. Kortizol hormonu, böbreklerden sodyum geri emilimini ve buna karşılık potasyum atılmasını artırmaktadır.
Gushing hastalığı gibi kortizol salgısının yükseldiği durumlarda kanda hipopotasemi gelişebilmektedir. İdrar söktürücü ilaçların bazıları da (örneğin “asetazolamid”, “klorotiazid” gibi) idrar içinde aşırı potasyum azlığı yaratabilmektedirler,Kanda potasyum azlığına bağlı olarak kalp atışlarında hızlanma, kalpte genişleme, kaslarda güçsüzlük, sinirlilik gibi septomlar gelişebilmektedir. Hücre içi sıvıların en önemli katyonu potasyumdur.
Besin olarak aldığımız potasyum kaynağı, besin olarak yediklerimizin hücre materyalidir. Potasyum incebağırsakta plazmadaki dolaşan nicelikleriyle orantılı olarak emilir. Hücre dışı sıvılardaki potasyum vücuttaki tüm dokuları dolaşır ve bazıları üzerinde önemli etkiler gösterir. Özellikle kalbin depolarizasyonu ve kasılması gibi. Potasyumun kaybedilmesi pahasına sodyumun korunması aldesteron hormonunun etkisiyle gerçekleşir. Bu nedenle normal böbrek fonksiyonları sırasında potasyum yitimi söz konusudur.
boyle bi sitenin olmasi biz kadinlar icin cok onemli size cok tesekkurler