Psikoloji

Şizofreninin hafif bir şek­lidir. Bir akıl hastalığından fazla, bir karakter bozukluğu diye tanımlanır. Has­tanın kişiliği değişmez, fakat izlenme delüzyonları vardır, belleği ve kelimeleri anlayışı, gerçek dışıdır. Bu duruma ol­dukça sık rastlanır, kişinin mesleğini iz­lemesini engellememekle beraber çevresi­ni tedirgin eder. Paranoya: Paranoid hastalar çok kuşkucu tiplerdir. Kendi yetersizliklerini üstünlük duygularıyla kapatırlar. Bu...
HAFIZA KAYBI. Belleğin kısmen ve­ya tamamen kaybolması. (Belleğin tama­men kaybolması pek düşünülemez, çün­kü bellek olmadan hiçbir zihinsel fonk­siyon görülemez). En sık rastlanan bi­çimi, kelime veya adların unutulması olan, verbal amnezidir. İhtiyarlıkta ve beyin hücrelerini yıkan direkt hastalıklar veya dolaylı olarak (örneğin, arterioskleroza bağlı olarak) beyin hücrelerinin kan­lanmasının azaldığı hallerde, amnezinin...
Analitik Bağ Nedir? Başkalarına karşı du­yulan ve bağımlılıkla nitelenen ilişkileri tanımlamak için kullanılan bir deyim. Çocuğun annesine karşı duyduğu bu çe­şit ilişki, normaldir; ancak bu bağımlı ve pasif durum, bazı kimselerde ömür boyu devam eder. bkz. Freud, Psikanaliz. Analitik bağ, başkalarına duyulan sevgi ile bağımlılık derecesindeki ilişkileri nitelendiren sözdür. Bir çocuğun annesi...
Depresyon tanısının konmadığı ve tedavinin olmadığı yıllar öncesinde in­sanlar kendi sıkıntılarını, korkularını, ba­şa çıkamadığı olayları başkalarına aça­rak rahatlama ve teselliye kavuşma yolu­nu bulmuşlardı. Günümüzde de sıkıntıla­rı anlatmak, stresi azaltmak, korkularla baş edebilmek için güvenilen birisi ile konuşmak ve danışmanlık almak dep resyon tedavisinin önemli bir parçasıdır.Depresyon tedavisi için yapılan bu...
Fiziksel hastalıklarımızda nasıl farklı uzman hekimlere başvuru­yorsak, psikolojik rahatsızlıklarımızda da bu konunun uzmanlarına danışmalıyız. Peki bu uzmanlar kimlerdir? Psikiyatr Psikiyatr, psikiyatri uzmanlığını tamamlamış tıp doktorudur. Dep­resyon ve diğer ruh hastalıkları ile ilgili ilaçlar için reçete yazma yet­kileri vardır. (daha&helliip;)
Tedavi edilmeyen depresyon, bağımlılık gibi ek sorunlara yol açmakta­dır. İnsanlar acıdan kurtulmak amacıy­la alkol ve madde kullanımına yönele­bilirler. Bu yolla depresyondaki acıyı azaltsalar da zaman içinde, giderek depresyonun kötüleşmesine neden olurlar ve aynı zamanda bağımlı hale gelirler. Zamanında yapılantedavi bu riskleri ortadan kaldırır. (daha&helliip;)
Buraya kadar, depresyonun ne olduğu, hangi şekillerde or­taya çıktığı ve yaş ve cinsiyete göre nasıl farklılaştığı hakkında bilgi vermeye çalıştık. Bu bölümde, depresyonun başta aile ha­yatımız olmak üzere, iş ve sosyal hayatımızı nasıl etkilediği üze­rinde duracağız. (daha&helliip;)
Sakin bir yaşam, bol dinlenme, üzüntü­lere aldırmama, gerçekleştirilmesi zor olmakla birlikte etkinliğin biraz azaltıl­ması, kilo alma konusunda rejim yap­maktan daha etkili olmaktadır. Enerji harcamalarını azaltmak için zayıflarda çok önemli bir rol oynayan sinir durumunu düzene sokmak gerekir. Bütün uygulamalarda iyi bir sağlık bakımı, rejimin etkisini göstermesinde yardımcı olabilir.Uyku ve dinlenme...
Ruhsal durumu doğrudan doğruya etkileyen bazı etkenler de küçümseneme­yecek bir rol oynarlar ilk olarak sofranın görünümü büyük bir önem taşır. Temizlik, günümüzde kolaylıkla yıkanabilen ince kumaştan bir örtü, birkaç çiçek, bütün bunlar en basit bir yemeği bile daha iştah açıcı kılmaya yeter. Hafif bir müzik, rahat bir koltuk, özensiz olmayan...
Bütün bunlara karşın erkek elli yaşına doğru bir bunalımın eşiğindedir. Hayat­ta başarı kazanmış olsa bile birden bire küskünleşir. Eski neşesi hüzne dönüşür. Kendini yorgun hissetmeye başlar. İlk beyaz saçların farkına varır; acı acı "yaş lanıyorum" der, Erkekte yaş dönümü aslında sanıldığı ka dar tehlikeli bir olay değildir. Erkeğin kadınları eskisi kadar...
Karı koca arasındaki anlaşmazlıkların büyük bir bölümü sabahları banyoda başlar. Halbuki bu tartışmaların çoğu biraz iyi niyetle geçiştirilebilir. Örneğin ailede herkesin belli bir banyo saati olur sa, banyo tartışma konusu olmaktan çı­kar. Kadının herşeyden önce kocasına her yere su sıçrattığını veya havluları dağıt­tığını tekrarlamaktan vazgeçmesi gere­kir. Erkekler yıkanırken suyun etrafa sıç­rayıp...
Sayfa başına git