Sağlık Sözlüğü

ÖJENİK. Bir türün kalıtsal özelliklerini geliştirebilecek koşulları inceleyen bilim dalıdır. Bu bilimi ilk ortaya atanlardan biri, Charles Darwin'in kuzenlerinden Sir Francis Golton'dur (1822-1911). Günü­müzde öjenik'in rağbet görmemesinin nedenleri, kalıtımın, türün özelliklerini saptayan tek faktör olmadığının tanın­ması, kalıtım hakkındaki bilginin yeter­sizliği ve geçmişte totaliter rejimlerde, bu bilimin kötü amaçlara yöneltilmiş ol­masıdır....
ÖDEM. Vücutta, anormal miktarda su toplanmasıdır. Yerel (bazı allerji durum­larında, ya da yerel kan dolaşımına en­gel bulunan hallerde) veya genel (kalp, böbrek ya da karaciğer hastalıklarında) olabilir. Genellikle, kalp ve böbrek has­talıklarında görüldüğünde, tedavi nedene yönelmektedir. Böbrek hastalıklarında ödem, sabahlan daha fazla olup, göz altları ve yüzde belirir. Kalp hastalıkla-rındaysa,...
OTOSKLEROZ. İç kulak labirentinde süngersi kemik oluşumudur. Bunun so­nucunda, stapes'in ucu, oval pencereye yapışır (bkz. Kulak) ve sağırlık belirir. Bu durum, bazı vakalarda, ameliyatla düzeltilebilir. İşitme Evreleri Kulak 3 ayrı kemik vasıtasıyla duyma işlemini gerçekleştirir. Çekiç kemiği olarak bilenen malleus, en dışta yer alır ve sesleri toplayarak ileriye iletir. Bir sonrasında örs...
OSTEOKONDRİT. 1. Kemik ve kıkır­dağın iltihabıdır; 2. Çocuklarda, kemik-lerdeki büyüme merkezlerinin değişmesi; bu duruma genellikle osteokondroz adı verilir. Osteokondritte, kemikteki nekroz ve dejenerasyon, teşhis ve tedavi edil­mezse, ağır şekil bozukluklarına yol açar. Çeşitli kemikler hastalanabilir ve hasta­lık, bölgeye göre, değişik adlar alır: Tib-ya çıkıntısında Osgood-Schlatter hasta­lığı, femur başında Legg-Calve Perthes...
ORUÇ TUTMAK. Kişinin açlığa daya-nabilme süresi, duruma göre değişir. Ör­neğin, susuz kalan insanların çoğu bir hafta ile on gün arasında ölür, ama su verilip de çevre ılık tutulduğu takdirde, yaklaşıp 2,5 ay kadar açlığa dayanılabi-lir. Oruç tutmak, birçok kişi tarafın­dan, bir sağlık önlemi olarak salık veril­mektedir. Gerçekten, çok fazla yemek...
ORGANİK FOSFOR BİLEŞİKLERİ. Bunlar, böcek öldürücü olarak kullanılır. Sinir sisteminin düzgün çalışmasını sağ­layan asetilkolinesteraz enzimini bloke ettiklerinden, çok tehlikeli olup, bazen savaş gazı olarak da kullanılmışlardır. Bu bileşiklerce zehirlenme belirtileri, hal­sizlik, terleme, yavaş nabız, aşırı tükü­rük salgısı, akciğerlerdeki dar solunum yollan spazmından ötürü ıslık sesli so­lunumdur. Bu belirtileri izleyen ince kas...
ORGAN DONMASI. Soğuk, kan dola­şımını ve böylece dokuların yaşama gü­cünü etkileyip donmaya yol açmaktadır. Şiddetli soğukta, atardamarlar daralıp, organın uyuşmasına neden olur ve bu olay uzarsa sonuç gangrendir. Erken dev­relerde, soğuktan uzaklaştırma sonucu, dokuda bir kızarma görülür. Bu, hafif derecedeyse, dolaşımın yeniden başladı­ğının belirtisidir; aşırı kızarma ise, doku iltihabı ve...
ORAK HÜCRELİ ANEMİ. Kalıtsal bir kan hastalığıdır. Nedeni: Alyuvarlarda, indirgendiğin­de pelte haline gelen ve hemoglobin S adını alan anormal bir hemoglobin'in varlığıdır. İndirgenmiş S hemoglobinli al­yuvarların şekilleri bozulur. Bunlar, mik­roskop altında ay biçiminde oldukların­dan, orak hücreleri adını alırlar. Bu tür hücreler, kan dolaşımında süratle yıkılır. Belirtileri: Çocuk iki yaşma gel­meden, hastalık...
OMURİLİK. Omurilik, beyinden başla­yıp omurga kemiği içinde, 2'nci bel omu­runa kadar uzanan ve buradan sonra fibröz bir kordon şeklindeki filum ter­minale olarak devam eden bir merkez sinir sistemi organıdır. Beyin zarı adını alan —pia, araknoid ve dura— zarlar-ca çevrelenmiştir (aynen beyin gibi) ve beyin zarları, bu zarlarla devamlıdır. Pia ve...
OKALİPTÜS. Okaliptüs ağacından elde edilen bir yağdır. Öksürük, soğuk algın­lığı vakalarında dıştan vücuda sürülmek­te ya da buharları solunulmaktaysa da, iyileştirici etkilerinden şüphe edilmekte­dir. Okaliptüs Yağı Okaliptüs yağı, diğer bitkisel yağlarda olduğu gibi okaliptüs ağacının yaprağının distile edilmesiyle ortaya çıkar ve ciddi bir şifa kaynağıdır. Faydaları Harika bir antiseptik olan okaliptüs yağı, deriye sürmek suretiyle...
NÜFUS. Dünya nüfusu, geçmiş yıllarda görülmeyen bir hızla artmakta ve her geçen yıl bu artış hızı biraz daha faz­lalaşmaktadır. Bu durumun birkaç önem­li sonucu vardır: 1. Bilimin ilerlemesiyle sağlanabilecek olan daha iyi sağlık, beslenme koşulları ve daha yüksek yaşam standartı, bu ar­tış yüzünden sağlanamamaktadır. 2. Nüfus artışı, savaşların başlıca neden-lerindendir....
NÖROM (veya NÖRİNOM). Bir sinir tü­mörüdür. Sinirlerin boyunca ve sinir kök­lerinde beliren tümör hücrelerinin gerçek kaynaklarına ilişkin fikir ayrılıkları var­dır. Bu çeşit tümörler, sinir liflerinden de­ğil de, sinirleri çevreleyen bağdokusundan oluştukları halde, sinir dokusuyla ilgili ad­lar almaktadır: Nörom, nörinom, nörofib-rom, nörilemmom, Schvrannom gibi. Bazı nörom'lar tek olarak belirir, bazen de...
Sayfa başına git