SİNİR SİSTEMİ

SİNİR SİSTEMİ. Sinir sistemi, beyin ve omurilikten oluşan merkez sinir siste­mi, periferik (çevresel) sinir sistemi ve sempatikle parasempatik sistemlerden oluşan otonom sinir sistemine ayrılır.

Merkez sinir sistemi: Kafatası içinde bu­lunan beyin, beyincik ve beyin sapından oluşur. Omurilikle beyin, çok uzun uzantıla­rı olan ve nöron adım alan sinir hücre­leriyle, destek doku olan nöroglia hüc­relerinden yapılmıştır. Merkez sinir sis­teminin ağırlığı 1,5 kg.’dır. Yapısı çok karmaşık olup, burada ayrıntılara giril­meyecektir; bu gerçekten, uzmanların konusudur. Kabaca bir tanımlamayla, be­yin, uyanıklılığın merkezi ve vücudun yaşam fonksiyonlarının sinirsel uyarıla­rının vericisidir. Beyin yıkıldığı zaman, kişi yaşayamaz. Bu gerçek, suni kalple­rin, akciğerlerin, böbreklerin kullanılma­sı ve organ naklinin mümkün olabilme­sinde, çok önemlidir. Uyanıklığın temeli ve davranışın fel­sefi anlamı çok az bilindiğinden, mer­kezi sinir sistemiyle ilgili buradaki yazı basitleştirilmiş ve görgü verilerine dayan­dırılmıştır.

Anatomi: Beynin, gri renkte bir dış ka­buğu (korteks) vardır. Bu kabuk, beynin temel yapısını oluşturan ak maddeyi kaplamakta ve içinde, derinde gömülü olarak, bazal gangliyonlarla, talamus’u bulundurmaktadır. Bu yapılar, birbirle­riyle ve korteksle karmaşık bağlantılı, geniş gri madde alanlarıdır. Beynin tüm yapısı, beyin yarıkürelerinden oluşur. Bunların altından, beyin sapı çıkar ve beyin sapının arkasında, beyincik bulu­nur. Beyin sapı, omurilikle devamlıdır. Kabaca bir deyimle, beyin yarıküreleri­nin korteksi, bir ceviz içinin yüzeyi gibi girintili çıkıntılı olduğundan, yüzey ala­nı, görüldüğünden fazladır ve içinde hüc­reler bulunur. Ak maddeyse, bağlantı lifleriyle, destekdokusundan oluşur. Bey­nin içinde, normalde beyin-omurilik sıvısıyla dolu olan boşluklar, ventriküller vardır. Bu sıvıyı, ventriküller içinde bu­lunan ince kan damarları kitleleri (koroid pleksuslar) yapar. Her bir beyin ya­rıküresi içinde, iki yan ventrikül, bun­ların arasında ve altında, üçüncü ven­trikül bulunur. Üçüncü ventrikül, yan ventriküller ve altta, Aqueductus Sylvii (Sylvius kanalı) adını alan bir geçit ara­cılığıyla, orta çizgi üstünde bulunan dör­düncü ventrikülle bağlantıdadır. Dördün­cü ventrikülden çıkan beyin-omurilik sı­vısı, beyin yüzeyindeki ve altta, omuri­liğin, araknoid altı boşluğuna akar.

Beyni, dura, araknoid ve pia adını alan üç zar kaplar. Karotis atardamarıyla, vertebral atardamarlar birleşip, bey­nin altında, Willis poligonu adını alan bir halka oluştururlar ve beynin kanlan­masını sağlarlar. Bu poligon aracılığıy­la, başlıca beyin atardamarları arasında ilişki kurulur. Beyin toplardamarı, dura’ daki, venöz sinir adını alan, büyük venöz boşluklara boşalır. Bu sinüsler, kanı kafatasının dışında, boyundaki iç jugular toplardamarlara gönderir. Beyin sapından, 12 kafa çifti, omur­ganın içindeki omurilikten de, vücudun her bölgesine dağılan 31 çift karışık si­nir çıkar.

Görevi: Derideki duyu organları, kas ve eklemler, iç organlar, görme, işitme, ko­ku alma organları uyarıldığında, bunlar­dan kalkan uyarılar, duyusal sinirlerle, omurilik ya da kranyal sinirler yoluyla, beyine iletilir. Bazı uyanlar, henüz yarı anlaşılmış olaylara dayanır ve bilinçli­dir; diğerleri de, bilinç düzeyine çıkmak­sızın, refleks mekanizmaları uyarır. (Ref­leks yollar, yani duyusal ve motor sinir-lerarası bağlantılar, omurilikte ve be­yinde bulunur). Sonuç olarak, duyusal sistemi etkileyen uyarılar, bilinçli ya da bi­linçsiz olan, görülebilen, hareketleri doğu­rur. Motor sinirlerin geri taşıdığı uyanlar da, kasları harekete geçirir ya da durdu­rur. İlkel bir organizmada, olay oldukça açıktır; organizmaya dokununca motor sinirler hareket eder. Fakat, insanın karma­şıklığından ötürü, bu mekanizmaları an­latmaya yarayacak çeşitli kuramlar var­dır. Her şeye rağmen, beyni, birden faz­la düzeyde çalışır kabul etmekte yarar vardır: Alt ya da eski beyin, vücudun mekanik ve vejetatif fonksiyonlarını ayarlar; üst ya da yeni beyinse, entellek-tüel çalışmanın merkezidir. Beyin yarı­küreleri, entellektüel fonksiyon için, orta beyinle beyin tabanıysa, yaşam olayı için gerekli kabul edilebilir. Beyin yarıküre­lerinin temel bir görevi, eski beyni kon­trol etmektir.

Otonom sinir sistemi: İç organlar, kan damarları ve bezlere doğru ya da bu yapılardan öteye uyarıları taşıyan sinir sistemidir. Anatomi ve fonksiyona göre, iki bölüme ayrılır: Sempatik ve para­sempatik sistemler. Parasempatik sinir­ler, merkez sinir sisteminin baş ve kuy­ruk bölgelerinden çıkar ve bütün vücu­da yayılır. Sempatik sinirlerse, omurilik­ten, ilk göğüs ve üst bel bölgeleri ara­sından çıkar. Sempatik lifler, omuriliğin her iki yanında, bir gangliyonlar (ya da bağlantı odaklan) zincirini yapar ve bu bağlantı merkezlerinden sinirler, deride­ki ter bezleri, kıl dibi kasları, kalp, ak­ciğerler, barsaklarla vücudun diğer iç organları ve kan damarlarına dağılır. Her iki sistem de beyin kontrolundadır, fakat bunların merkezsel bağlantıları tam anlaşılmış değildir. Sempatik sistem, vücudu harekete hazırlar; kas ve bağ­lantılarını sertleştirip, kanlanmayı artı­rır. Parasempatik sistem ise, tam aksini yapar. Bu sistemi, yemek sonrası saatlerindeki ihtiyar bir adama benzetirler; uyuklayan, yavaş hareketli, horlayan bir insana.

Beynin başarılı bir modeli yapılama­mıştır. Aktivitesine daima elektrik po­tansiyel değişiklikleri eşlik etmekle be­raber, bu beynin elektrikle işlediği anla­mına gelmez ve beyni, telefon sistemi ya da elektronik hesap makinelerine ben­zetmekle, çalışması tam anlaşılmış ol­maz. Genellikle, beyni fizyolojik açıdan anlamak isteyenler, onu “biyolojik bil­gisayar” diye tanımlar, psikolojik açı­dan inceleyenlerse, beynin içinde “ufak bir insan”ın olduğunu söylerler, bkz. Omurilik.

Sinirler Neden Yapılmıştır ?

Sinirler “nöron” denilen özel hücrelerden yapılmışlardır. Duyu organlarının algılarını beyine, beyinin emirlerini organlara taşırlar.Sinir, duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara ve organlardan beyne ileten beyazımsı kordonlara verilen addır.Her nöron (her sinir hücresi), kış mevsimindeki bir meşe ağacına benzer. Ağacın gövdesi sinirin aksonu, yani eksenidir. Büyük ve küçük dallar ise “dentrit” adı verilen uzantılardır. Ağacın kökleri,sinirin kökleri demek olan “sinaps”lara benzer. Her dentrit köklerle nörona bağlıdır. Kökler aksonu başka bir nöronla ya da kasla temas haline getirir.

Nöron algılarını, elektrik deşarjı biçiminde dentritler ve akson boyunca nakleder. Kol veya bacağın sinirlerinde duyu telcikleriyle motris telcikleri vardır. Duyu telcikleri (sinircikleri) omurilik ve beyine, derinin dokunduğu her şeyi haber verir. Motris telcikler ise kasları harekete geçirir. Onların çalışmasını refleksi gerektirecek acil durum olmadığı hallerde beyin konrol eder.
Bir sinek gözümüze girmeye çalışsa, biz daha tehlikenin bilincine varmadan göz kapaklarımız refleks olarak kapanır. Bu işi yaptıran beyin değil omuriliktir.

Merkez sinir sisteminde on iki çift kafa siniri ve otuz çift omurilik siniri vardır.Sempatik sinir sisteminde ise istemsiz çalışan organik hayat sinirleri bulunur.

On iki çift kafa siniri şunlardır:

  • 1-Koklama siniri,
  • 2-Görme siniri,
  • 3-Göz hareket siniri,
  • 4-Troklea siniri.
  • 5-Üçüs sinir,
  • 6-Göz dış hareket siniri,
  • 7-Yüz siniri,
  • 8-İşitme siniri,
  • 9-Dil yutak siniri,
  • 10-Akciğer-mide siniri,
  • 11-Omurga siniri,
  • 12-Dilaltı siniri (kalp siniri sempatik ve akciğer, mide sinirinden çıkar.)
PAYLAŞ
SİNİR SİSTEMİ Konusuna 3 Yorum Yapıldı
  1. demet özdemir dedi ki:

    harika yapmısınız.kuzenim için girdim ve bayıldım sizi tebrik edrim
    ben kimim internetten bakın adıma(::)

  2. nuray aydogdu dedi ki:

    cok iyi bir bilgi vermişsiniz bravo biz model istedik bu çıktı

  3. sinem dedi ki:

    cok iyi bilgi vermissiniz tsk ederim

Sayfa başına git