Taze Sebzeler

Taze sebzelerin gerek genel olarak beslenmede ve gerekse zayıflama rejimlerinde özel ve önemli bir yeri vardır:
1) Bileşimlerinde fazla su vardır. Dolayısıyla kişi­nin günlük 2 – 2,5 kilo olan su ihtiyacının büyük bir kıs­mı bunlardan karşılanır.
2) Bileşimlerinde bol miktarda mineraller ve vita­minler vardır.
3) Sebzelerde selüloz miktarı fazladır. Dolayısıyla doyurma değerleri yüksektir ve bağırsaklarda posa bıra­karak hareketlerini kamçılar.
4) Taze sebzeler çiğ veya haşlama olarak yenildik­leri gibi, değişik şekillerde etli veya zeytinyağlı ola­rak da pişirilebilirler.
5) Kalori değerleri çok düşüktür. Genel olarak or­talama 40 – 50 kalori verirler beher 100 gramlarında. Gerek bu düşük kalori niteliği ve gerekse bileşimlerinin önemi bakımından tüm zayıflama rejimlerinde ana yi­yeceklerdendirler.
Ancak zayıflama rejimlerinde yararlı olmaları için sebzeler mümkün olduğu kadar yağsız veya çok az yağ­lı pişirilmelidirler, aksi takdirde sağlayacakları kalori miktarı artar ve amaçtan uzak kalınır. Salatalarına da zeytinyağı ilave edilmemeli ve yerine limon sıkılmalıdır. Sebzeli yemekler yağlı pişirilmişler ise, tencereden ta­bağa konmadan süzülmelidirler ve mümkün olduğu ka­dar tabağa az yağ aktarılmalıdır. Bu amaç için delikli büyük kaşıklar çok uygundur. Ama, bu işin en iyisi seb­zelerin az bir miktar et veya et suyu ile pişirilmeleridir. Kuşkusuz bu önerimiz, zayıflamayı arzulayan okurları­mız içindir.
Diğer bir nokta da, bunların kalorileri düşük diye, «Et gibidirler, ne kadar istersen ye, şişmanlatmaz,» gö­rüşü yanlıştır. Sebzeler de, mutlaka et, peynir ve ek­mek gibi Ölçülü yenilmelidir.
Bunlar arasında özellikle, taze fasulyeyi, İspanağı, lahanayı, pırasayı, kerevizi, yerelmasını, kabağı, engina­rı, patlıcanı, pancarı, havucu, maydanozu, domatesi, sa­latalığı, marulu ve hıyarı öneririz. Bunlardan her biri­nin ayrı ayrı nitelikleri ve yararları vardır. Birkaçına değinelim: Lahana, her ne kadar hazmı güç ise de, çok yararlıdır. Salatasından yemeğine, dolmasına kadar etli veya zeytinyağlı yapılabilir, her çeşidi de lezzetli ve fay­dalıdır. Lahanada A, B-l, B-2 ve C vitaminleri vardır. Şeker hastaları için son derece yararlıdır. Ayrıca, mide ülserini iyileştirir ve kanı temizler. Pancar, kanı temiz­ler ve çoğaltır, sinirleri kuvvetlendirir, suyu içildiğinde fosfor sağlar ve zekâyı artırır. Yaz, kış bulunan sebze­lerden havuçta A, B-l ve C vitaminleri bulunur ve bir­çok yararları vardır. Kanı artırır ve temizler, karaciğe­ri kuvvetlendirir, pekliği giderir, gözlerin iyi görmeleri­ni sağlar, idrar söktürür. Havucun haşlaması ve salata­sı sofralardan hiç eksik edilmemeli. Ayrıca haşlanmış havucun üzerine yoğurt konarak yenmesi ayrı bir ya­rar sağlar. Pırasa da maalesef yararları fazla bilinme­yen ve dolayısıyla fazla sevilmeyen bir kış sebzesidir. Pırasada A, B-l, B-2 ve bolca E vitaminleri bulunur. Yararlarına gelince: Böbreklerin iyi ve düzenli çalışma­larını sağlar, böylece, idrar tutukluğunu giderir ve kanı temizler. Ayrıca, iştah açar, mideyi ve sinirleri kuvvetlendirir. Pırasa hem etli ve hem de zeytinyağlı pişirile-bilen bir sebzedir.

PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git