ZAYIFLAMANIN YARARLARI
Gereğinden fazla kiloların hamallığını yapmaktansa, bu kiloları vermenin her şeyden önce estetik görünüme katkısı vardır. Haftalık tartılarda birkaç kilo vermiş olabilmek insanı mutlu eder. Üzerine gelmeyen ve giye-mediği giysileri giyebilmek ayrıca, sevindirici olur.
«Ne kadar güzel zayıflamışsınız,» sözü kişileri ve özellikle hanımları çok mutlu eder. Bunun yanı sıra, zayıflamak insanların moralini yükseltir. Çünkü, zayıflayabilmek için alıştığı çok ve yüksek kalorili yiyeceklerden ve içeceklerden, kendini kısmen de. olsa mahrum etmek, diğer taraftan da enerji sarfiyatını artırmak için yürüyüşler yapmak gerekir. Bunları yapabilmek de bir irade meselesidir. Bu azim ve iradeyi gösterebilmek de kişinin moralini yükseltir. Zayıf görünümde olanlara karşı içinde gizli olan kıskançlık duygusu yok olur.
Fazla kiloları atarak, kişinin kendisi için normal ve ideal sayılan kiloya inmenin sağlık açısından da pek çok yararları vardır. Bugün tıbben, şişmanlık ile bazı hastalıklar ve hatta bunlara bağlı’olarak erken ölümler arasında bir ilişkinin bulunduğu kesinlikle kanıtlanmıştır. Yapılan istatistiklere göre, şişmanların yaşama şansı, normal ve ideal kilodaki kişilere nazaran dörtte bir oranında azalma göstermektedir.
İnsanlar şişmanlayınca fazla kiloların deri altında ve aynı zamanda içimizde yer alan Önemli organların ve sinirlerin etraflarında yağ birikimleri oluşturur. Ayrıca bunların da organ ve sinirlerin normal ve düzenli çalışmalarına engel olur, bunu yukarıda belirtmiştik.
Şişmanlarda kan damarlarının duvarlarında yağ ve kireç bırakır ve böylece kan damarları daralır ve sertleşir. Bu ise hem tansiyonu yükseltir ve hem de kalbi besleyen koroner damarların kalbe yeterince kan verememesine bağlı olarak «Koroner Spazmı» ve «Enfarktüs» denilen çok Önemli kalp hastalıklarına ve bazen de ani ölümlere neden olur.
Çok yemek yiyip, az hareket eden şişman insanların çoğunda açık veya gizli şeker hastalığı bulunduğunu tıp kesinlikle kanıtlamıştır.
Şu halde zayıflayarak, ideal kiloya İnmek ile ileride muhtemel kalp ve şeker gibi iki önemli hastalık önlenmiş olur. Kalpte enfarktüs olmamak için dengeli bir yemek yeme, yürüme ve hareket ne kadar Önemli ise, bugünkü modern tıbba göre, koroner spazmına veya en-farktüs’e yakalanmış olanların da bu hastalıklardan kurtulmaları ve tekrar yakalanmamaları için dengeli bir yemek rejimi, yürüyüş ve jimnastik hareketleri yapmaları o kadar önemlidir. Eski görüşler değişmiş ve bugün bu gibi kalp hastalıklarına, sözünü ettiğimiz şekilde bir tedavi metodu uygulanmaktadır.
özellikle, kırkını geçmiş kadınlarda, fazla ve ağır kiloların etkisiyle eklem ve kemiklerde çarpıklıklara ve romatizmal ağrılara sık rastlanılmaktadır. Bu gibi şikâyetleri olanların kaplıca tedavileri ve çeşitli ilaçları almadan önce zayıflamamaları gerekir.
Maalesef, bugüne dek süren ve henüz silinmemiş, yaygın ve fakat yanlış bir kanı vardır Anadolu’da. O da birçok hastalıkların ve bunlara bağlı ölümlerin nedeninin gıdasızlığa bağlanmasıdır. Bu kanı ile de hemen herkesin kafasına yerleşmiş bir husus vardır; Can boğazdan gelir. Bu arada pek çok kadının kafasında erkeğin kalbine «midesinden» girilir düşüncesi yerleşmiştir. Günümüzün bilimsel verilerine göre, bu görüş ve inanışlar geniş anlamıyla doğru değillerdir.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, şişman insanların işgücünün daha az olduğunu, daha az verimli olduklarını, zekâ ve hafızalarının daha çabuk yorulduğunu göstermiştir. Kırk yaşında her yönden yaşlanmış, 70’inde ise genç ve hareketli kalmış pek çok insan vardır. Bunlara «ihtiyar delikanlılar» denmektedir. Daha genç ve dinç kalmanın yollarını arayan tıp bilginleri, beslenme tarzının, yürüyüşlerin ve sporun bunda büyük etkileri olduğunu göstermişlerdir. Böylece, bir ölçüde ihtiyarlığı önlemenin mümkün olduğu ortaya çıkmıştır.
İnsanlar yemek için mi yaşarlar yoksa yaşamak için mi yerler? sorusuna kuşkusuz yanıtlar çok değişiktir. Bize göre bu sorunun cevabı, yaşamak için yemektir.
özellikle ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra dengeli ve bilgili beslenme, yürüyüşler ve spor yapma fikri yaygın hale gelmiştir, işte bu amaçla birçok Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da zayıflama kampları, klinik ve hastaneleri kurulmuş ve bunların sayıları da gittikçe artmış bulunmaktadır.
Ancak, bir hususu hemen ve kesinlikle hatırlatmamız gerekir: Kısa zamanda çok kilo vererek zayıflamak çok zararlıdır. Bunun çok sakıncalı olduğunu yapılan araştırmalar göstermiştir. Ayrıca, kısa zamanda çok kilo vererek zayıflama çok kısa ömürlüdür. Çünkü, insanlar yaradılışları gereği, kendilerini az bir şey için uzun zaman tutarlar ve mahrum edebilirler, birçok şeye uzun zaman mahrum kalamazlar, zira sinir sistemi buna imkân vermez ve bu sistemin tepkileri kendini gösterir. Bu önemli hususa, kitabımızın «Zayıflama Metotları ve Bu Konuda Temel Prensipler» konulu 7’nci bölümünde tekrar değineceğiz ve daha geniş açıklamada bulunacağız.
tabakalara zarar verir kalp bübrek gibi yerlere husus hastalıgı yagar bunun için bazi insanlar ölür, bazı insanlar kadın oldugu icin fazla kilo almıyor. ve herkez ezzaneden bir protix hapi alıp şişmanlıgı kolayca hastalıgı biter